İzmir Hakkında

İzmir, tarihçi Heredot tarafından 'yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzünün altında bulunan ve en olağanüstü iklime sahip şehir' olarak tanımlanmıştır. 8.500 yıllık tarihi boyunca büyük bir yerleşim alanı olmuştur. Elverişli konumu, uygun iklimi ve bereketli tarım toprağı olan hinterlandı, batılı bir gezgin tarafından 'Dünyadaki bütün gemileri içine alabilecek bir uçurum' olarak tanımlanan körfezi ve korunaklı limanı İzmir'in tüm zamanlar boyunca var olmuş olmasını açıklayan ana özellikleridir.
İzmir, Asklepion'un önemli bir sağlık merkezini barındıran Bergama ve antik çağdaki en güzel İyon kenti olan Efes gibi tarihi harabeler sayesinde haklı bir ün kazanmıştır. Bergama, Anadolu'nun önde gelen sağlık merkezidir. Tıbbın sembolü olan çift yılanlı kolonun kökeni Bergama'dadır. Sağlık tanrısı Asclepius'a adanmış antik çağın en büyük Asklepion'larından birine ev sahipliği yapmaktadır. Aşılama ve müzikle iyileştirme yöntemlerinin oldukça iyi bir şekilde uygulandığı Asclepion'un heybetli giriş kapısında, üzerinde "Hastalıklara giriş yok" yazılı bir tablet dikkat çekmektedir.
Tarihi boyunca, İzmir, antik Smyrna, aktif bir ticaret, kültür ve sanat merkezi olmuştur. Deniz-kum-güneş üçlüsüne ek olarak, İzmir, müzeleri ve Efes ve Bergama tarihi harabeleri ile kültürel turizm olanakları da sunmaktadır.
Ayrıca yüzyıllar boyunca, İzmir, üç teokratik inancın kutsal şapellerine büyük saygı ve hoşgörüyle ev sahipliği yapmıştır; camiler, kiliseler, sinagoglar ve bu değerler ile inanç turizminde ayrıcalıklı bir yer tutmaktadır. Meryem Ana Evi, İsa Mesih'in en iltimaslı öğrencisi St. John'un mezarı olan St. John Bazilikası, ve İncil'de belirtilen (Anadolu'da Hristiyanlığı yaymak için kurulmuş olan) yedi kiliseden üçüne ev sahipliği yapan Efes, Smyrna (İzmir), Bergama lokasyonları hristiyanlık için son derece önemli dini yerlerdir ve hepsinin İzmir sınırları içerisinde olduğu gerçeği de bu kentin inanç turizmi açısından önemini etkilemektedir.
İzmir'deki kaplıcalar Yunanlılara Truva savaşında liderlik eden kral Agamemnon'un kaplıcaları olarak bilinmekte ve antik çağlardan beri kullanılmaktadır. Günümüzde modern termal tesislere sahip olan kaplıcalar, modern tıbbi tekniklerle sağlık terapileri sunmaktadır. Ayrıca İzmir'deki modern hastanelerde İnflamatuvar Romatizmal Hastalıklar, Kemik Metabolizması Hastalıkları, Termal Tedavi Merkezlerinde Dejeneratif Eklem Hastalıkları ve Göz Tedavisi, Diş Tedavisi, Organ Nakli, Teşhis ve Medikal Operasyonlar başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. İzmir yalnızca Ege Bölgesi için bir termal ve sağlık merkezi ya da bir cazibe merkezi değildir aynı zamanda kültürel ve sanat etkinlikleri ve eğitim hizmetleri ile ulusal anlamda da bir merkezdir. Bu nedenle İzmir, geçmişte olduğu gibi, bugün de Ege'nin parlayan yıldızı olarak kalmaya devam etmektedir.